Meditasyon ile ilgili zihinlerimizde hep bir kalıpyargı vardır. Aslında tam olarak ne olduğunu ve ne işe yaradığını güzel bir hikayeyle anlatalım…
Üç arkadaş kırlarda gezintiye çıktıkları sırada bir tepenin üzerinde duran bir adam gördüler. Üçü birden adamın tepeden tek başına ne yaptığı konusunda fikir yürütmeye, tahminde bulunmaya başladılar. Onun hakkında tartışmaya başladılar. Biri, ineğini kaybettiğini ve ineğini yüksek bir yerden bakarak arıyor olması gerektiğini söyledi. İkincisi, katılmıyorum, çünkü insan bir şey ararken heykel gibi durmaz, bu adam hareket etmiyor heykel gibi duruyor dedi. Bir şey aramıyor belki de bekliyordur diye devam etti. Belki bir arkadaşı onunla yürüyüşe gelmiştir, uzun süren yürüyüşte arkadaşı geride kalmıştır ve adam onun gelmesini bekliyordur dedi. Üçüncüsü, ikinize de katılmıyorum dedi, çünkü biri ara sıra geride kalmış birini beklediğinde, gelip gelmediğini görmek için arkasına bakar ama bu adam hiç arkasına bakmıyor. Hareket bile etmiyor, beklemiyor. Bence meditasyon yapıyor bu adam.
Üç arkadaş adamın ne olduğu konusunda anlaşamadılar. Sonunda adama gidip sormaya karar verdiler. İlki adama gitti ve ineğinizi mi arıyorsunuz diye sordu. Adam hayır bir şey aramıyorum dedi. İkincisi dedi ki, haklı olmalıyım, geride kalan arkadaşını bekliyor olmalısın. Adam hayır kimseyi beklemiyorum dedi. Üçüncü adam, o zaman başka alternatif kalmadı, meditasyon yapıyorsun dedi. Adam yine hayır, meditasyon yapmıyorum dedi.
Şaşkınlıklarını gizleyemeyen arkadaşlar sordu. O zaman ne yapıyorsun? Ben sadece ayakta duruyorum, başka bir şey yok dedi. Sadece ayakta duruyor olamaz mıyım? Bir şey aramalı mıyım? Bir şey için beklemeli miyim? Hiçbir şey yapmasam olmaz mı? İşte bu gerçek meditasyondur. Sadece ayakta duruyorum ve meditasyon bile yapmıyorum.
Meditasyonla ilgili olan şey de budur, sadece hiçbir şey yapmamaktır. Eylem yok, düşünce yok, duygu yok. Sadece öylesin ve bu tam bir huzur halidir. Meditasyon, tanık olarak zihinden ayrılmakla başlar. Şahit olmanın tek yoludur. Kendini her şeyden ayırmak.
Işığa doğal olarak bakıyorsanız, kesin olan bir şey var ki, siz ışık değilsiniz. Ona bakan sensin, eğer çiçeğe bakıyorsan, kesin olan şey, sen çiçek değilsin. Sen gözcüsün. İzlemek meditasyonun anahtarıdır. Aklına dikkat et, hiçbir şey yapma. Sadece zihnin ne yaptığını izle. Onu rahatsız etme, engelleme, bastırma. Kendi açından hiçbir şey yapma. Sen sadece bir izleyici ol ve izlemenin mucizesi meditasyondur. Yavaşça izlerken zihnin düşüncelerden boşalır. Zihin tamamen boşaldıkça tüm enerjiniz bir zayıflama alevi olur. O zaman ne zihin ne de gözlemci olacak, o zaman sadece mutluluk olacak. Gerçek varlığınızdır.